HOCALI KATLİAMI
Tarih: 25.02.2014 | Okunma Sayısı:
3038
Bundan 22 yıl önce, 1992 yılının Şubat ayının son günlerinde, bugün halen Ermenistan’ın işgali altında bulunan Dağlık Karabağ’da dünyanın gözleri önünde bir insanlık dramı yaşanmıştır.
Ermeni silahlı güçleri 25 Şubat'ı 26 Şubat'ta bağlayan gecede bölgedeki Rus 366. Alayı’nın da desteği ile önce Hocalı kasabasının giriş ve çıkışını kapatmış, akabinde yapılan katliamda Azerbaycan resmî rakamlarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 kişi katledilmiş, toplam 487 kişi ise ağır yaralanmıştır. Katliamlar sırasında 150 Azerbaycan Türk’ü kaybolmuş, 1275 Azerbaycan Türk’ü ise esir alınmıştır.
Ermeni güçleri bölgedeki 366. Alayın da desteği ile giriş ve çıkışları kapatıp, “Cenevre sözleşmesini”, Birleşmiş Milletler “İnsan hakları Evrensel Beyannamesi”ni, “Vatandaşlık ve Siyasi Haklar Sözleşmesi”ni, “Askeri Çatışma Zamanı ve Ateşkes Zamanında kadın, Kadın ve Çocukların Korunması sözleşmesi” ne aykırı olarak her insanlık suçu ve savaş suçu işlemiştir.
Çağdaş ve modern dünyanın gözleri önünde cereyan eden 20. Yüzyılın bu en modern katliamının üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen yüreklerde hissedilen acılar hâlâ taptazedir ve yaralar bugün bile kanamaktadır.
Ermenistan ordusu, tamamen sivil olan bu insanları sahip oldukları Dini ve Milli kimliklerinden dolayı, kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan, 613 insanı, akla hayale gelmeyecek en ağır işkenceler uygulayarak, tamamen yok etmek için katletmiştir.
Ermeni ordusunun gerçekleştirdiği bu katliamı bizim soykırım olarak tanımlamamızın nedeni; Birleşmiş Milletlerin, 1948’de Soykırım Suçunu Önleme ve Cezalandırma Anlaşması’nda (Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide) soykırımı resmen bir uluslararası insanlık suçu olarak tanımlamış olmasıdır. Beş maddeden oluşan bu anlaşmanın aşağıdaki üç kategorisi Hocalıda vahşice yaşanmıştır. “Millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubu kısmen veya tamamen imha maksadıyla” işlenen eylemler soykırım unsuru sayılmıştır:
1. Gruba mensup olanların öldürülmesi; (Hocalı da öldürülenlerin tek suçu Ermeni olmamaktı)
2. Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesi; (Çocukların iliklerinin alınması – çocukların üzerinde yapılan ilaç denemeleri, bedenlerine kızgın demirlerle haç işaretleri basılması v.b.)
3. Grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak, yaşam şartlarını kastten değiştirmek; ( 83 çocuk – 106 Kadın – 70 Yaşlı insanlar birlikte 8 Aile tamamen yok edilmiş, Katliamdan 478 kişi ağı yaralı kurtulmuş – 1275 alıp götürülmüş – 150 kişiden ise hala haber alınamamaktadır.)
Bugün dünya siyasetinde Ermenilerle ilgili sözde soykırım iddialarının peşine düşenleri Hocalı Katliamını iyi okumaya ve bu katliamın fotoğraflarını ve tüm görüntülerini dikkatle izlemeye; katliam sorumlularının utanmaz itiraflarını ise vicdan süzgecinden geçirerek can kulağıyla dinlemeye davet ediyoruz.
Azerbaycan Türkleri’ne karşı yapılan bu acımasız katliamın acılarını, yüreğimizde hissediyor ve bu katliamı şiddetle kınıyoruz.
Bu düşüncelerle Türk toprağı Karabağ’daki Ermeni işgalinin en yakın zamanda sona ermesi temennisiyle, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’da bu zulme ve katliama maruz kalmış tüm kardeşlerimizi rahmetle anıyor ve bütün Türk dünyasına başsağlığı diliyorum.
Ermeni silahlı güçleri 25 Şubat'ı 26 Şubat'ta bağlayan gecede bölgedeki Rus 366. Alayı’nın da desteği ile önce Hocalı kasabasının giriş ve çıkışını kapatmış, akabinde yapılan katliamda Azerbaycan resmî rakamlarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 kişi katledilmiş, toplam 487 kişi ise ağır yaralanmıştır. Katliamlar sırasında 150 Azerbaycan Türk’ü kaybolmuş, 1275 Azerbaycan Türk’ü ise esir alınmıştır.
Ermeni güçleri bölgedeki 366. Alayın da desteği ile giriş ve çıkışları kapatıp, “Cenevre sözleşmesini”, Birleşmiş Milletler “İnsan hakları Evrensel Beyannamesi”ni, “Vatandaşlık ve Siyasi Haklar Sözleşmesi”ni, “Askeri Çatışma Zamanı ve Ateşkes Zamanında kadın, Kadın ve Çocukların Korunması sözleşmesi” ne aykırı olarak her insanlık suçu ve savaş suçu işlemiştir.
Çağdaş ve modern dünyanın gözleri önünde cereyan eden 20. Yüzyılın bu en modern katliamının üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen yüreklerde hissedilen acılar hâlâ taptazedir ve yaralar bugün bile kanamaktadır.
Ermenistan ordusu, tamamen sivil olan bu insanları sahip oldukları Dini ve Milli kimliklerinden dolayı, kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan, 613 insanı, akla hayale gelmeyecek en ağır işkenceler uygulayarak, tamamen yok etmek için katletmiştir.
Ermeni ordusunun gerçekleştirdiği bu katliamı bizim soykırım olarak tanımlamamızın nedeni; Birleşmiş Milletlerin, 1948’de Soykırım Suçunu Önleme ve Cezalandırma Anlaşması’nda (Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide) soykırımı resmen bir uluslararası insanlık suçu olarak tanımlamış olmasıdır. Beş maddeden oluşan bu anlaşmanın aşağıdaki üç kategorisi Hocalıda vahşice yaşanmıştır. “Millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubu kısmen veya tamamen imha maksadıyla” işlenen eylemler soykırım unsuru sayılmıştır:
1. Gruba mensup olanların öldürülmesi; (Hocalı da öldürülenlerin tek suçu Ermeni olmamaktı)
2. Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesi; (Çocukların iliklerinin alınması – çocukların üzerinde yapılan ilaç denemeleri, bedenlerine kızgın demirlerle haç işaretleri basılması v.b.)
3. Grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak, yaşam şartlarını kastten değiştirmek; ( 83 çocuk – 106 Kadın – 70 Yaşlı insanlar birlikte 8 Aile tamamen yok edilmiş, Katliamdan 478 kişi ağı yaralı kurtulmuş – 1275 alıp götürülmüş – 150 kişiden ise hala haber alınamamaktadır.)
Bugün dünya siyasetinde Ermenilerle ilgili sözde soykırım iddialarının peşine düşenleri Hocalı Katliamını iyi okumaya ve bu katliamın fotoğraflarını ve tüm görüntülerini dikkatle izlemeye; katliam sorumlularının utanmaz itiraflarını ise vicdan süzgecinden geçirerek can kulağıyla dinlemeye davet ediyoruz.
Azerbaycan Türkleri’ne karşı yapılan bu acımasız katliamın acılarını, yüreğimizde hissediyor ve bu katliamı şiddetle kınıyoruz.
Bu düşüncelerle Türk toprağı Karabağ’daki Ermeni işgalinin en yakın zamanda sona ermesi temennisiyle, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’da bu zulme ve katliama maruz kalmış tüm kardeşlerimizi rahmetle anıyor ve bütün Türk dünyasına başsağlığı diliyorum.
Av.Levent BOZKURT
Aksaray Barosu Başkanı
- Adli Yardım - CMK Komisyonu
- Staj Eğitim Komisyonu
- Avukat Hakları, Meslek Sorunları Yasa İzleme ve Hukuk Araştırmaları Komisyonu
- Çevre Hukuku ve Hayvan Hakları Komisyonu
- İnsan Hakları - Sığınmacılar ve Göçmenler Dayanışma Komisyonu
- Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu
- Mesleki Kültürel Sosyal ve Sportif Faaliyetler Komisyonu
- Basın Yayın Komisyonu
- Genç Avukatlar Komisyonu
- Bilişim ve Teknoloji Hukuku Komisyonu
ETKİNLİK TAKVİMİ
24.12.2024
AV. ERÇİN MEVLÜT DÜZGÜN
BARO BAŞKANI
BARO BAŞKANI
