Doğayı bizimle paylaşan sevimli dostların yaşama haklarının güvence altına alınması ve mutluluklarının devamının sağlanması hususunda herkes görevlerini samimiyetle yerine getirmeli ve sorumlu davranmalıdır. Bu dünyanın ve bu dünyada yaşama haklarının en az bizler kadar olduğu düşünülerek hareket edilmelidir. Onların mutluluğunun dünyamıza ve de bizim mutluluğumuza katkı sağlayacağını asla unutulmamalıdır. Doğanın dengesi hayvanlarla korunur.

Sessiz dostlarımız tarihten bu yana her daim insanlarla birlikte yaşamış ve insanların en sadık dostları olmuşlardır. Ancak ne yazık ki sıklıkla kötü muameleye maruz kalıyorlar. Böyle bir vahşetin neden yapıldığı ise bir muamma. Kabul etmememiz gereken en büyük gerçek bu dünya bizim olduğu kadar onların da dünyası.
Gün geçmiyor ki hayvanların katledildiği ya da kötü muameleye maruz kaldığı bir haber ile karılaşmayalım. Bu vahim tablo yasa değişikliği ile çözülmeye çalışılıyor ancak çok da başarılı olduğu söylenemez. Zira aradan geçen 3 aylık süreçte kayda değer bir ilerleme görebilmiş değiliz.

5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunda yapılan 14/07/2021 tarihli değişiklik ile hayvanlara karşı işlenen suçlar müeyyidelere bağlanmıştır. Ancak ne yazık ki cezaların caydırıcılığı yoktur. Özellikle de hayvanlara karşı işlenen suçlarda soruşturmanın başlatılmasının şarta bağlanması işlenen suçların cezasız kalmasına sebebiyet verecektir. Zira sahipli hayvanlarda sahibinin şikayeti aranırken sahipsiz hayvanlarda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yazılı başvurusu aranmaktadır. Bu halde yasanın hayvanları gerektiği gibi koruyabildiği düşünülemez

5199 Sayılı Yasa uyarınca Yabani /vahşi hayvanların ticareti şartlara bağlı olarak gerçekleşeceği belirtilmektedir. Bu durum kabul edilemez niteliktedir. Zira yabani hayvanların doğal ortamlarında olması gerekir. Hiçbir şekilde ticaretleri yapılamaz.

Her ne kadar Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetimizin kuruluşu ile bir çok alanda tüm dünyada örnek olacak gelişmelere ve ilklere imza atmış ise de ülkemiz o minvalde ilerleyememiştir. Gelinen aşamada bunu gerçekleştirmek için başta Hayvanat bahçelerindeki hayvanlar olmak üzere çeşitli amaçlarla özgürlüklerini ellerinden aldığımız tüm hayvanları ait oldukları doğalarına bırakmalıyız. Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesinde Madde 4-1.Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel ve doğal çevrelerinde, karada, havada veya suda yaşama ve üreme hakkına sahiptir. 2.Eğitim amacı ile olsa bile, özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.

İnsan sevgisi hayvanları sevmekle başlar, hayvanları sevmeyen insanı sevemez. Kalbin sevgi ve şefkatle dolmasını sağlayan sessiz dostlarımızı sevelim sevdirelim ve koruyalım. Biz de Aksaray Barosu Hayvan Hakları ve Çevre Hukuku Komisyonu olarak sevimli dostlarımızın haklarını korumak adına elimizden gelen tüm gayreti göstereceğimizi kamuoyuna bildiririz.

Aksaray Barosu Hayvan Hakları ve Çevre Hukuku Komisyonu