ADLİ YIL AÇILIŞ KONUŞMASI
Tarih: 2.09.2013 | Okunma Sayısı: 3413


Sayın Valim,
Sayın Milletvekilim,
Sayın Belediye Başkanım,
Sayın Garnizon Komutanım,
Sayın Başsavcım,
Sayın Rektörüm,
Sayın Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanım,
Sayın İdare Mahkemesi Başkanım,
Sayın Emniyet Müdürüm ,
Aksaray  adliyesinin değerli  hakim ve savcıları,
Savunmanın temsilcisi Aksaray Barosunun onurlu avukatları ,
Adalet çalışanları,
Basınımızın güzide  temsilcileri, değerli konuklar,


 
    2013–2014 Adli Yılının başlaması  nedeniyle yargının kurucu unsurları ile birlikte ortaklaşa düzenlediğimiz programa katılmanızdan   dolayı şükranlarımı sunuyor, her birinizi  şahsım ve Aksaray Barosu adına saygı ve sevgi ile  selamlıyorum..
 
                   Sözlerime,  başta Kerkük ve  Doğu Türkistan olmak üzere   Mısır, Suriye  , Myanmar  ve tüm dünyada masum insanları katlederek  insanlık suçu işleyen zalimleri Aksaray Barosu adına  telin edere  başlamak istiyorum. Tarih  sayfalarına isimleri kara harflerle yazılacak olan bu katiller elbet bir gün  adalet karşısında hesap verecek, adalet yerini bulacaktır.  

                  Yakın zamanda ilimize  atanarak görevlerine  başlayan saygıdeğer hakim ve savcılarımız ile aramıza katılan çok değerli meslektaşlarıma  ve adli personele de  yeni görevlerinde başarılar diliyorum.
.
    1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76. Maddesine göre Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olarak adlandırılmıştır. .
 Avukatlık  mesleği ise  kamu hizmeti görevini ifa eden , bağımsız savunmayı temsil eden serbest meslek olarak   tanımlanmıştır.
Barolar  ve avukatlık mesleği  bu yönü ile  diğer sivil toplum kuruluşlarından farklı bir statüye sahiptir. Bu nedenledir ki; kanun koyucu Avukatlık  Kanunu’nun 76. ve  95. Maddeleri  ile hukukun üstünlüğünü  korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak görevini barolara tevdi etmiştir.

Öteden beri adli yıl açılışları   genelde yargıya , özelde ise ülke gündemine ilişkin görüşlerin  paylaşıldığı törenler olagelmiştir.

Bu törenler,  elbette ki sorunları   tartışılacağı  yerler değildir, olmamalıdır da. Ancak düşüncelerimizin  yargıda söz sahibi  makamlara duyurulması  ve önemli gördüğümüz hususlara  kamuoyunun dikkatinin çekilmesi bakımından  dile getirilmesi  önem taşımaktadır.
 Bu anlayış içinde  Aksaray Barosu adına - kısa da olsa- görüşlerimizi paylaşmayı  görev kabul ediyorum.

•    İhdas edilen “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması”  kurumu   maalesef   suç işlenmesinin önlenmesi ve suçlunun ıslah edilmesi  amacına  hizmet etmekten uzak kalmıştır.
 
•    Ceza Muhakemesi kanununda yapılan değişiklik ile getirilen GİZLİ TANIK dinlenmesi , özellikle kamuoyu tarafından yakından izlenen davalardaki rolü nedeniyle şüpheyle karşılanmıştır. Adaletin gözü ve kulağı olan tanıkların ,  tarafsız ve objektif olmaları , adil yargılanma hakkını zedelememesi gereği  ortaya çıkmıştır..

•    İcra ve İflas Kanununda ve çek kanununda yapılan değişiklikler sonrası “Cebri İcra” İhtiyari icra haline gelmiş cebriliği ortadan kalkmıştır. Borçlular kadar alacaklıların da hakkı gözetilmelidir.

•    Uzun tutukluluk sürelerine ilişkin gerek hukuk camiasında ve gerekse kamuoyunda  eleştirilen  düzenlemenin  demokratik bir  hukuk devletinde 10 yıllık tutukluluk süresinin  kabul edilemeyeceği  gerekçesi ile Anayasa mahkemesince iptal edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz.

•    Adli Kontrol ve Denetimli Serbestlik kurumlarına işlerlik kazandırılmalıdır.

•    Uyuşmazlıkların  mahkeme dışı yollarla çözümüne ilişkin alternatif çözüm yollarında avukatların etkin rol almaları sağlanmalıdır.

•    Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu  bilindiği gibi  Anayasa değişikliğinden sonra yeniden yapılandırılmış olmasına rağmen  kaygıları giderememiştir. Bu nedenle  kurulun bu yapısı mutlaka değiştirilerek  , Hakimler  Kurulu ve Savcılar  Kurulu olarak ayı ayrı yapılandırılmalıdır.
•    Hakim güvencesi ve  yargı bağımsızlığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde sağlanması bakımından Hakimler Kurulunda Adalet Bakanı ve Müsteşarın görev almamalarına ilişkin düzenleme yapılmalıdır.

•    Yargı  siyasetten uzak kalmalıdır.. Kürsüde siyasetten değil  liyakatten söz edilmelidir..

•    Yargı kararları , kamu vicdanının yaralamamalıdır.

•    Yargı kararları medyada tartışılmamalı bu anlamda yargısız infaz yapılmamalıdır. Ancak  “Ön  yargılı İnfaz” da yapılmamalıdır.

•    Devlet vatandaşının  “demokratik hukuk güvenliğini” sağlamalıdır.

•    Yargı da “ kuvvetler  ayrılığı ilkesi “ hakim kılınmalıdır. Avukatlara yönelik şiddet kabul edilemez.

•    Kişiye özel nitelikte algılanabilecek genel affa karşıyız.

•    Avukatlık mesleğinden hakimlik ve savcılık mesleğine kabul edilenlerin, yargıya sağladıkları olumlu katkı gözetilerek daha fazla avukatın hakimlik ve savcılığa kabul edilmesi gerektiğini  düşünüyoruz.

•    Son yıllarda adliyelerin fiziki şartlarında önemli iyileştirmeler yapılmakla  beraber  , 2013-2014 adli yılında Aksaray da 3. Aile Mahkemesi ve 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin de kurulmasıyla birlikte  2005 yılında  açılan adliye binamız yetersiz kalmaya başlamıştır. Müstakil bir Baro Hizmet Binamızın  yapılması  ve adliyeden ayrılması  baro hizmetlerinin etkinliği bakımından  zorunlu hale gelmiştir. Kamu kurumlarının desteği ile en kısa sürede   yargı dünyasına kazandırılması  düşünülmektedir.

Son dönemde ülkemizde meydana gelen toplumsal olaylar   toplumun gerilmesine sebebiyet vermiştir.

Hak arama  , toplantı ve gösteri yapma , protesto etme demokrasilerde birey hak ve özgürlüğü  olarak öngörülmekle beraber bu hakların kullanımı sınırsız olmayıp  çerçevesi yasalarla  belirlenmiştir. Gerek  kamu gerekse bireyler olsun  hukuk devletinde  herkes yasalara uymakla  mükelleftir. Gezi parkı olaylarında  şehrimizde de yapılan protestolarının  bu anlayış  içinde , hak ihlaline yol açmadan,   olaysız ve şiddete başvurulmadan  geçmesini,  özgürlüklerin kullanılması bakımından  memnuniyetle karşıladığımızı belirtmek istiyorum.

Önemle vurgulamak istediğim bir diğer konu da şudur:

Demokrasi ülkemizde tüm kurum ve kurullarıyla  sağlıklı bir biçimde işlemelidir. Bu bakımdan millet iradesine yönelik her türlü girişimin  karşısında olduğumuz belirtmek isterim.

Hukuk devleti Devletin hukukuna , Hukukun üstünlüğü üstünleri hukukuna dönüşmemelidir.

Adaletin kuvvetsiz olmaması kadar kuvvetlilerin de adaletli  olması gerekir.


 Değerli konuklar ,

Paylaştığımız  düşüncelerimiz  kesinlikle  şikayetten  değil, tavsiye ve temenniden ibarettir.  Aksaray Barosu ve  avukatlar olarak  amacımız , eksikliklerin görülmesi,  iyinin daha iyi olması ve adalete katkıda bulunmaktır.
 
            Bu duygu ve düşüncelerle , yeni adli yılın  Türk yargı mensupları için başarılı, milletimiz  için adaletli, toplumumuz için huzurlu, güvenli ve verimli geçmesi temennisi ile konuşmama Mevlana’nın şu sözleri   ile son vermek istiyorum.
 

                         “Adalet taksimcidir. Paylaşılacak  şeyleri o paylaştırır… fakat şaşılacak şey şu ki bunda ne cebir vardır ne de zulüm”
                                    Saygılarımla..
 
Av.Levent BOZKURT
Aksaray Barosu Başkanı

ETKİNLİK TAKVİMİ

23.12.2024
AV. ERÇİN MEVLÜT DÜZGÜN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.