Sayın Valim,
Sayın Milletvekilim,
Sayın Belediye Başkanım,
Sayın Garnizon Komutanım,
Sayın Başsavcım,
Sayın Rektörüm,
Sayın Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanım,
Sayın İdare Mahkemesi Başkanım,
Sayın Emniyet Müdürüm ,
Aksaray adliyesinin değerli hakim ve savcıları,
Savunmanın temsilcisi Aksaray Barosunun onurlu avukatları ,
Adalet çalışanları,
Basınımızın güzide temsilcileri, değerli konuklar,
2013–2014 Adli Yılının başlaması nedeniyle yargının kurucu unsurları ile birlikte ortaklaşa düzenlediğimiz programa katılmanızdan dolayı şükranlarımı sunuyor, her birinizi şahsım ve Aksaray Barosu adına saygı ve sevgi ile selamlıyorum..
Sözlerime, başta Kerkük ve Doğu Türkistan olmak üzere Mısır, Suriye , Myanmar ve tüm dünyada masum insanları katlederek insanlık suçu işleyen zalimleri Aksaray Barosu adına telin edere başlamak istiyorum. Tarih sayfalarına isimleri kara harflerle yazılacak olan bu katiller elbet bir gün adalet karşısında hesap verecek, adalet yerini bulacaktır.
Yakın zamanda ilimize atanarak görevlerine başlayan saygıdeğer hakim ve savcılarımız ile aramıza katılan çok değerli meslektaşlarıma ve adli personele de yeni görevlerinde başarılar diliyorum.
.
1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76. Maddesine göre Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olarak adlandırılmıştır. .
Avukatlık mesleği ise kamu hizmeti görevini ifa eden , bağımsız savunmayı temsil eden serbest meslek olarak tanımlanmıştır.
Barolar ve avukatlık mesleği bu yönü ile diğer sivil toplum kuruluşlarından farklı bir statüye sahiptir. Bu nedenledir ki; kanun koyucu Avukatlık Kanunu’nun 76. ve 95. Maddeleri ile hukukun üstünlüğünü korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak görevini barolara tevdi etmiştir.
Öteden beri adli yıl açılışları genelde yargıya , özelde ise ülke gündemine ilişkin görüşlerin paylaşıldığı törenler olagelmiştir.
Bu törenler, elbette ki sorunları tartışılacağı yerler değildir, olmamalıdır da. Ancak düşüncelerimizin yargıda söz sahibi makamlara duyurulması ve önemli gördüğümüz hususlara kamuoyunun dikkatinin çekilmesi bakımından dile getirilmesi önem taşımaktadır.
Bu anlayış içinde Aksaray Barosu adına - kısa da olsa- görüşlerimizi paylaşmayı görev kabul ediyorum.
• İhdas edilen “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” kurumu maalesef suç işlenmesinin önlenmesi ve suçlunun ıslah edilmesi amacına hizmet etmekten uzak kalmıştır.
• Ceza Muhakemesi kanununda yapılan değişiklik ile getirilen GİZLİ TANIK dinlenmesi , özellikle kamuoyu tarafından yakından izlenen davalardaki rolü nedeniyle şüpheyle karşılanmıştır. Adaletin gözü ve kulağı olan tanıkların , tarafsız ve objektif olmaları , adil yargılanma hakkını zedelememesi gereği ortaya çıkmıştır..
• İcra ve İflas Kanununda ve çek kanununda yapılan değişiklikler sonrası “Cebri İcra” İhtiyari icra haline gelmiş cebriliği ortadan kalkmıştır. Borçlular kadar alacaklıların da hakkı gözetilmelidir.
• Uzun tutukluluk sürelerine ilişkin gerek hukuk camiasında ve gerekse kamuoyunda eleştirilen düzenlemenin demokratik bir hukuk devletinde 10 yıllık tutukluluk süresinin kabul edilemeyeceği gerekçesi ile Anayasa mahkemesince iptal edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz.
• Adli Kontrol ve Denetimli Serbestlik kurumlarına işlerlik kazandırılmalıdır.
• Uyuşmazlıkların mahkeme dışı yollarla çözümüne ilişkin alternatif çözüm yollarında avukatların etkin rol almaları sağlanmalıdır.
• Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bilindiği gibi Anayasa değişikliğinden sonra yeniden yapılandırılmış olmasına rağmen kaygıları giderememiştir. Bu nedenle kurulun bu yapısı mutlaka değiştirilerek , Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak ayı ayrı yapılandırılmalıdır.
• Hakim güvencesi ve yargı bağımsızlığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde sağlanması bakımından Hakimler Kurulunda Adalet Bakanı ve Müsteşarın görev almamalarına ilişkin düzenleme yapılmalıdır.
• Yargı siyasetten uzak kalmalıdır.. Kürsüde siyasetten değil liyakatten söz edilmelidir..
• Yargı kararları , kamu vicdanının yaralamamalıdır.
• Yargı kararları medyada tartışılmamalı bu anlamda yargısız infaz yapılmamalıdır. Ancak “Ön yargılı İnfaz” da yapılmamalıdır.
• Devlet vatandaşının “demokratik hukuk güvenliğini” sağlamalıdır.
• Yargı da “ kuvvetler ayrılığı ilkesi “ hakim kılınmalıdır. Avukatlara yönelik şiddet kabul edilemez.
• Kişiye özel nitelikte algılanabilecek genel affa karşıyız.
• Avukatlık mesleğinden hakimlik ve savcılık mesleğine kabul edilenlerin, yargıya sağladıkları olumlu katkı gözetilerek daha fazla avukatın hakimlik ve savcılığa kabul edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
• Son yıllarda adliyelerin fiziki şartlarında önemli iyileştirmeler yapılmakla beraber , 2013-2014 adli yılında Aksaray da 3. Aile Mahkemesi ve 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin de kurulmasıyla birlikte 2005 yılında açılan adliye binamız yetersiz kalmaya başlamıştır. Müstakil bir Baro Hizmet Binamızın yapılması ve adliyeden ayrılması baro hizmetlerinin etkinliği bakımından zorunlu hale gelmiştir. Kamu kurumlarının desteği ile en kısa sürede yargı dünyasına kazandırılması düşünülmektedir.
Son dönemde ülkemizde meydana gelen toplumsal olaylar toplumun gerilmesine sebebiyet vermiştir.
Hak arama , toplantı ve gösteri yapma , protesto etme demokrasilerde birey hak ve özgürlüğü olarak öngörülmekle beraber bu hakların kullanımı sınırsız olmayıp çerçevesi yasalarla belirlenmiştir. Gerek kamu gerekse bireyler olsun hukuk devletinde herkes yasalara uymakla mükelleftir. Gezi parkı olaylarında şehrimizde de yapılan protestolarının bu anlayış içinde , hak ihlaline yol açmadan, olaysız ve şiddete başvurulmadan geçmesini, özgürlüklerin kullanılması bakımından memnuniyetle karşıladığımızı belirtmek istiyorum.
Önemle vurgulamak istediğim bir diğer konu da şudur:
Demokrasi ülkemizde tüm kurum ve kurullarıyla sağlıklı bir biçimde işlemelidir. Bu bakımdan millet iradesine yönelik her türlü girişimin karşısında olduğumuz belirtmek isterim.
Hukuk devleti Devletin hukukuna , Hukukun üstünlüğü üstünleri hukukuna dönüşmemelidir.
Adaletin kuvvetsiz olmaması kadar kuvvetlilerin de adaletli olması gerekir.
Değerli konuklar ,
Paylaştığımız düşüncelerimiz kesinlikle şikayetten değil, tavsiye ve temenniden ibarettir. Aksaray Barosu ve avukatlar olarak amacımız , eksikliklerin görülmesi, iyinin daha iyi olması ve adalete katkıda bulunmaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle , yeni adli yılın Türk yargı mensupları için başarılı, milletimiz için adaletli, toplumumuz için huzurlu, güvenli ve verimli geçmesi temennisi ile konuşmama Mevlana’nın şu sözleri ile son vermek istiyorum.
“Adalet taksimcidir. Paylaşılacak şeyleri o paylaştırır… fakat şaşılacak şey şu ki bunda ne cebir vardır ne de zulüm”
Saygılarımla..
Av.Levent BOZKURT
Aksaray Barosu Başkanı