2011-2012 ADLİ YIL AÇILIŞ KONUŞMASI
Tarih: 6.09.2011 | Okunma Sayısı: 2199

2011–2012 Adalet Yılı açılış programına hoş geldiniz her birinizi şahsım ve Aksaray Barosu adına saygı ile selamlıyorum.

          Sözlerime başlamadan önce aramızdan ayrılarak Hak’kın rahmetine kavuşan değerli meslektaşlarımızı, yargı mensuplarını ve son zamanlarda sayıları giderek artan aziz vatan şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyor, gazilerimizin acılarını paylaşıyor, milli birlik ve beraberliğimize yönelik her türlü terörü ve sinsi destekçilerini bir kez daha buradan lanetliyorum.  

          Aksaray Adliyesine yeni atanan sayın Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Taner Aksakal’a,  Aksaray İdare Mahkemesi Başkanı Sayın Dinçer Yılmaz’a ve isimlerini sayamadığım değerli hakim ve Cumhuriyet Başsavcılarımıza, değerli meslektaşlarımıza, adli personele yeni görevlerinde başarılar diliyor, yeni adli yılın tüm yargı mensupları ile milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

          Yargının sorunlarının tartışıldığı avukatlar ile hakim ve savcıların bir araya gelmemelerinden, karşılıklı bir diyaloğun sağlanamaması sonucu belki de bir zorunluluk olarak adli yıl açılış konuşmaları bugüne değin yargıya seslenilen ve eleştirilerin ve taleplerin yüksek sesle dile getirildiği törenler olarak anılmıştır. Elbette ki yargının sorunları bulunmaktadır. Bunları en yoğun biçimde hissedenlerde şüphesiz yargı mensuplarının yanında uygulayıcılar olarak avukatlardır. Ancak sorunların bu kürsüden sadece dile getirmekle çözülemeyeceği, yargının tamamlayıcı unsurlarının daha geniş ve farklı zamanlarda bir araya gelmesi gerektiğini düşünüyorum.

          Yargının hızlandırılması amacı ile son bir yıl içerisinde çıkarılan yasalarda emeği geçen ve bilgilerini Baromuz ile paylaşmakta özveride bulunan TBMM Adalet komisyonu üyesi meslektaşımız sayın İlknur İnceöz’e de huzurlarınızda teşekkür etmek isterim.

         Aksaray Barosu olarak yeni düzenlemelerin yeterli olmamakla birlikte önemli bir adım olduğuna,  yargının siyasallaştığına dair eleştirilerin ise karşılıksız çıkacağına dair inancımız ve ümidimiz tamdır.  

          Avukatlık mesleği 1136 sayılı yasa ile bir kamu hizmeti olarak düzenlenmiş ve avukatlar da kamu görevlisi olarak kabul edilmişlerdir. Meslektaşlarımız bugün çok zor şartlar altında kutsallığına inandığımız savunma mesleğini ifa etme gayreti içerisindedirler. Avukatlık Yasasının 2. maddesi ile  açıklanan yasal zorunluluğa rağmen  meslektaşlarımız bazı kamu kurum ve kuruluşlarında sırf avukat olmaları nedeniyle farklı davranışlara tabi tutulmakta bazılarında ise görevlerini serbestçe yapmalarına engel olunmakta kimi zaman da sırf görevlerini yapmalarından dolayı vatandaşların  saldırılarına maruz kalmaktadırlar. Yeni adli yılda bu tür hadiselerin tekrar etmemesini temenni ediyoruz.

           Savunma olmadan yargılamanın olamayacağını, adalet için avukatın zorunluluğunun unutulmaması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Bu vesile ile avukatlık mesleğin yeni hazırlanacak anayasada mutlaka yargı bölümünde düzenlenmelidir. Avukatlık yasasında da avukatlık mesleğinin bir yargılama faaliyeti olduğu hükmü yer almalıdır.

 Mesleğimizin ve yargının sorunlarının tartışılacağı yerin burası olmadığını tekrar ederek, katılımlarınızdan dolayı teşekkür eder, yeni adli yılın hayırlı olması ve adaletli geçmesi temennisi ile sözlerimi düşünür Limon Luce’ un şu sözleri ile sonlandırmak istiyorum:

 “Kuvvetsiz adalet ve adaletsiz kuvvet iki büyük felakettir.”


                                                                                                                                                                             

                                                                     
Av.Levent BOZKURT
Aksaray Baro Başkanı
 

ETKİNLİK TAKVİMİ

22.12.2024
AV. ERÇİN MEVLÜT DÜZGÜN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.